Aile şirketlerinin önemli bir bölümünde şirket sahibi babadır, gölge
hissedarlar da evlatlardır. Babalarının kurduğu veya babalarıyla birlikte
kurdukları aile şirketine henüz ortak olamamış bu gölge hissedarlar bir gün
hissedar olma beklentisiyle çalışırlar. Yalnız babalarıyla birlikte
büyüttükleri şirketten kendilerine ne zaman ve ne kadar hisse düşeceğini bilemeyen
evlatlar gün geçtikçe huzursuzlaşır. Hele hele işleri tamamen babalarından
devralmalarına rağmen henüz hissedar olamayan kardeşler babalarının kendilerine
kazık atmalarından (hayattayken veya vasiyetlerinde adaletsiz hisse dağıtımı
yapmalarından) endişe duyarlar.
Bu durumdaki aile şirketlerine tavsiyem babanın hayattayken veya
işten elini ayağını çekecekken elindeki hisselerin bir kısmını veya tamamını şirkette
çalışan evlatlarına devretmesidir. (Şirkette çalışmayan evlatlarına ise mülk
bırakmalarını tavsiye ederim. Aksi taktirde şirkete yıllarca emek vermiş evlatlar
kazan kaldırabilir, bu da aile şirketinin parçalanmasına yol açabilir)
Babanın hayattayken kendi mal varlığı olan şirket hisselerini
nasıl evlatlarına dağıtabileceğini biraz irdeleyelim.
Baba hayattayken yasal mirasçılarına veya başkalarına dilediği
miktarda mal bırakabilir. Yani kanunlarımıza göre malları üzerinde dilediği
tasarrufu yapıp bağışta bulunabilir. Bu bağışa yasal mirasçıların baba
hayattayken itiraz etme hakkı yoktur ama babanın vefatından sonra itiraz
edebilirler. Vefat sonrasında yasal mirasçılar miras kaçırma davası açıp düzeltme
ve tazminat isteyebilir. Bkz: https://www.youtube.com/watch?v=gzUCsL9XrXA
Eğer baba varlıklarından bir kısmını hayattayken yasal mirasçılarına
(örneğin evlatlarına) verecekse, bu varlıkları hangi nedenlerle nasıl pay
ettiğini yazılı kayda alırsa ve de bu kayda yasal mirasçılarının rızasını
gösteren imzaları da attırabilirse, babanın verdiği mallar tamamen kanunlara
uygun transfer edilmiş olur ve söz konusu mal transferine babanın vefatı
sonrasında yasal mirasçıları itiraz edemez.
Bir baba mal varlığının bir kısmını hayattayken yasal
mirasçılarının bazılarına, kalan kısmını da vefatından sonra diğer yasal
mirasçılarına bırakmak isteyebilir. Bu durumda da babanın avukat eşliğinde bu
paylaşımı kayda döküp yasal mirasçılarının rızasını (imzasını) almalı ve tamamlayıcı
unsur olarak vasiyetini de yazmalıdır. Tüm bunlara bir avukatın ve bir şahidin
eşlik etmesi kanunen doğru olacaktır. Böylece babası hayattayken baba malı alan
kardeşler babaları vefat ettikten sonra kalan mirastan pay talep
edemeyeceklerdir.
Türkiye’de pek çok aile şirketinin sahibi mütedeyyindir. Dolaysıyla
miras gibi, mal paylaşımı gibi konularde da İslam’i görüşe de başvurmak
isterler. Yeri gelmişken onları da bilgilendirmekte fayda var. İslam şeriatı;
hayattayken yasal mirasçılara veya başka kişi ve kurumlara mal bırakmayı her
kulun hakkı olarak görür. Bununla birlikte İslam şeriatı babanın evlatlarına
hayattayken bırakacağı malları, kız-erkek fark etmeksizin, eşit paylaştırmasını
ister. Sadece dinen makul gerekçe varsa
eşit dağıtım farklı olabilir. Örneğin engelli evlada bakım masraflarından
dolayı daha fazla mal bırakmak veya babanın sahip olduğu malların edinimi sırasında
katkısı olan evlatlara daha fazla mal bırakmak veya dini değerlere uymayan
evlada daha az veya hiç mal bırakmamak gibi. Bknz: https://www.youtube.com/watch?v=oSbyxhDpnWg,
https://www.youtube.com/watch?v=IfavsEdtw5w
İslam şeriatına göre baba sahip olduğu mallarından evlatlarına
düşen payı hayattayken veya vasiyetinde tüm evlatlarına pay etmelidir. Hiçbir
evladını malından/mirasından yoksun bırakmamalıdır. Sadece dini değerlere uygun
davranmayan ve düzelmeyeceğine inandığı evlatlarına mal bırakmayabilir. Eğer
hayattayken evlatlarına mal vermediyse veya vasiyet bırakmadıysa, babanın
mallarından evlatlarına düşen pay İslam şeriatına göre dağıtılır.
Baba öldükten sonra malları (tereke) yasal mirasçılarına kalır.
Buna miras denir. Yasal mirasçılar 3 zümreye ayrılır. Miras ilk zümreye kalır,
ilk zümre yoksa ikinci zümreye kalır, ikinci zümre de yoksa üçüncü zümreye
kalır.
·
Birinci zümre: miras bırakanın alt soyları
·
İkinci zümre: miras bırakanın ebeveynleri ve
onların altsoyları
·
Üçüncü zümre: miras bırakanın büyük anneleri
ve büyük babaları ve onların alt soyları
Bkz: https://barandogan.av.tr/blog/medeni-hukuk/mirasta-mal-paylasimi-ve-mirascilik-nedir.html
Kanunlar ve İslam eğer ortada bir vasiyet yoksa mirasın nasıl pay
edileceğini çok net belirlemiştir.
Vasiyet yoksa mirasın evlatlara kalan kısmı; kanunlara göre
evlatlar arasında eşit paylaştırılırken, İslam’a göre kızlara 1 pay, erkeklere
2 pay düşecek şekilde paylaştırılır.
Babadan evlatlara kalan mirasın paylaşımı için evlatlar (yani
kardeşler) kendi aralarında kanunun ve şeriatın söylediğinden farklı bir
paylaşım için uzlaşmaya gittiyse, uzlaştıkları paylaşım miktarları her nasıl
olursa olsun kanunlar da şeriat da bu paylaşıma onay verir. Bkz:
·
https://www.youtube.com/watch?v=idtmKeQInxw
·
https://www.youtube.com/watch?v=56DH3lbIGB4
·
https://www.youtube.com/watch?v=x6bj824v-sY
·
https://www.youtube.com/watch?v=yiJjuhtfyLc
·
https://www.youtube.com/watch?v=25agGJwVc7g
·
https://www.youtube.com/watch?v=ge9v4cy7L7s
·
https://www.youtube.com/watch?v=QaubhdMNx4w
·
https://www.youtube.com/watch?v=Ndf4BCtsAzE
·
https://www.youtube.com/watch?v=aUF0KEBDdwA
·
https://www.youtube.com/watch?v=uxcllSmqgyA
·
https://www.youtube.com/watch?v=FhqVVmZ2nQQ
·
https://www.youtube.com/watch?v=L5xPsttmPZE
Eğer vasiyet varsa, vasiyete göre mal paylaşımı yapılır.
(Vasiyetin legal olması için 2 şahit eşliğinde ve miras bırakanın el yazısıyla
yazılmış olması ve tarih ile imza içermesi gerekir) Yine de varislerin bu legal
vasiyete belli bir süre içerisinde itiraz etme ve dava açma hakkı vardır.
Mahkeme vasiyeti, itirazı ve durumu inceleyerek vasiyetin uygulanmasına veya
bozulmasına karar verebilir. Bozulursa kanunlarda yazdığı gibi varislere miras
pay edilir. Vasiyete itiraz geç yapılırsa mahkeme itirazı kabul etmez.
Eğer bir baba evlatlarını şirketine ortak etmeyi düşünüyorsa, kendisine belli miktar hisse bırakmasını kalanını evlatlarına dağıtmasını öneririm. Kendisine kalan hisseleri ileride hayattayken veya ölümünden sonra (vasiyetli veya vasiyetsiz olarak) mirasçılarına bırakmasını öneririm. Böylece elini işlerden çekse bile daima evlatları arasında arabulucu olabilir, onları tecrübelerinden faydalandırabilir.
Eğer bir işyerini (veya şirketlerini) baba kurmuş ve
geliştirmişse, evlatlar sonradan şirkete sırayla girmişlerse ve ilk evladın
gelişinden başlayarak aile şirketi sürekli büyümüşse benim önerim babanın
evlatlarına eşit hisse vermesidir. Bu eşitliğe büyük evlatlar karşı çıkabilir,
çünkü olara göre onlar küçük kardeşlerden daha çok aile şirketlerine emek
vermişlerdir. Doğum sıralamasının cilvesi olan bu durumdan dolayı büyük
evlatlara daha fazla hisse vermek doğru değildir. Çünkü onlar ileride emekli olduklarında
aile şirketlerini küçük kardeşlere yönetmeye devam edecektir. Böylece aile
şirketlerine verilen emek eşitlenmiş olacaktır. Bu yüzden eşit hisse paylaşımı
daha doğrudur.
Ama eğer aile şirketini baba ve büyük evlatlar kurduysa ve küçük
evlatlar sonradan aile şirketlerine katıldıysa ve baba erken emekli olduysa
veya pasif görevler üstlendiyse durum farklıdır. Söz konusu aile şirketlerinin
büyümesinde ve ailenin mal varlığının edinilmesinde evlatların katkıları ise
farklı farklıdır. Çünkü evlatlar arasındaki yaş farkından dolayı evlatların
aile şirketlerinde işe başlama tarihleri ve çalışma süreleri doğal olarak
farklıdır. Ailenin mal varlığına tüm evlatların farklı düzeylerde katkısı
olmuştur. Bu durumda baba evlatlarına emeklerine göre hisse paylaştırmalıdır.
Elbette bu kolay değildir ama formülü de bulunmaz değildir. Evlatların aile
şirketlerinde çalışma süreleri, yaşları, üstlendikleri işlerin yarattığı katma
değerler göz önüne alınarak hisse paylaşımı yapılabilir. Yalnız bu paylaşıma
tek başına baba karar vermemelidir. Hatta evlatlarını bu konuda
görevlendirmeli, kendisine hisse paylaşım önerisi sunmalarını istemelidir.
Çoğunluğun hazırladığı hisse paylaşım formülünü baba incelemeli, revizyon
hakkını kullanarak konuyu karara bağlamalıdır.
Babalara tavsiyem evlatlarına hisse paylaşımını hayattayken
yapmasıdır. Mirası için de vasiyet yazmasıdır. Hayattayken yaptığı hisse
paylaşımı için de vasiyeti için de evlatlarının rızasını ve imzasını almasıdır.
Böylece kendisi öldükten sonra evlatları miras kavgasına girişmeyecek,
dolayısıyla ailesi ve aile şirketleri dağılmayacaktır.
Aile şirketlerinin ve aile varlıklarının mülkiyetine sahip olan
baba mal/mülk/hisse devrinden/paylaşımından önce; aile şirketlerini yeniden
yapılandırmalı, kurumsallaştırmalı, holdingleştirmeli, aile anayasasını
hazırlamalı, hissedar olacak evlatlar arasında dengeli bir iş/sorumluluk/yetki
paylaşımı yapmalı, evlatların aile şirketlerinden elde ettiği gelirlerin
dengeli ve adil olmasını sağlamalıdır. Bunları yaptıktan sonra evlatlarına
hisse devretme sürecine geçmelidir. Böylece hisse devretme süreci sancısız
olacaktır.
Kanunlara göre babanın planladığı mülk ve hisse paylaşımı miras
değil, tasarruf hakkı babada olan malların, babanın isteğiyle ve taktiriyle
evlatlarına bağışlanmasıdır. Kanunen; baba başka kimseye danışmadan, akıl ve
beden sağlığının yerinde olduğunu belgeleyen doktor raporuyla, bir avukat ve 1
kişi şahitliğinde, noter huzurunda üzerine olan malları dilediği şekilde
dilediği kimselere bırakabilir. Babanın bu hamlesine yasal mirasçıları ancak ve
ancak babanın vefatından sonra itiraz edebilir. Kaldı ki, baba her şeyi usulüne
göre yaparsa vefatından sonra yapılacak itirazlar da mahkemelerden dönecektir.
Dolayısıyla en doğrusu baba ve evlatların bir araya gelerek sulh
içinde, vicdana ve mantığa dayanarak bu konuyu konuşmaları ve çözüme
kavuşturmalarıdır.
Kanunlara göre; babanın hazırladığı bağış düzenlemesine tüm
evlatlar razıysa ve bu rızalarını ortak bir belgeye imza atarak beyan
etmişlerse, taraflar ileride fikir değiştirseler de dava açıp düzeltme hakkına
sahip olamayacaklardır. (Söz konusu belge avukat ve iki şahit eşliğinde babanın
el yazısıyla hazırlanmalı ve imzalardan sonra notere tasdik edilmelidir.)
Kimsenin ileride itiraz etmeyeceği, pişman olmayacağı bir paylaşım
yapabilmek için herkesin uzlaşmacı, yapıcı, anlayışlı ve saygılı olması birinci
şarttır. Böylece inatlaşmalar olmayacak, herkes paylaşımın bir an önce olması
için asgari müşterek noktada buluşmaya çalışacaktır. Tüm evlatların imzası
alınmadan (babanın zoruyla) yapılacak paylaşım nedeniyle, bu paylaşıma rızası
olmayan evlatların ileride (babanın vefatından sonra) kardeşlerine mal kaçırma
davası açma ve kardeşlerinden tazminat isteme hakkı doğabilecektir. Bu da aile
şirketlerinin gelecekte kayyuma devredilmesine, satılmasına, dağılmasına
hissedarların büyük tazminatlar ödemesi gibi nahoş durumlara neden olabilir. Bkz:
https://www.youtube.com/watch?v=x45prngEPk4
Bu olasılıkları dikkate alarak paylaşımı hayırlısıyla tamama
erdirmeliyiz.
Yazının en başında söylediğim gibi baba evlatlarına mal, mülk
hisse paylaşımı yapsa da kendine mutlaka bir miktar mal, mülk ve hisse
bırakmalıdır. Baba akıl ve beden sağlığı yerinde olduğu sürece kendi mal
varlığı üzerinde özgürce tasarrufta bulunma hakkı vardır. Bu mal varlığını
dilerse başka kişi veya kurumlara hayattayken bağışlayabilir veya vasiyetiyle
miras olarak bırakabilir. Mal varlığını dilerse evlatlarının bazılarına veya
tamamına dilediği miktarda hayattayken bağışlayabilir veya vasiyetiyle miras
olarak bırakabilir. Dilerse aile şirketlerindeki hissesini dilediği
evladına/evlatlarına veya aile şirketine satarak veya devrederek hissedarlıktan
çıkabilir. Evlatlar babanın bu kararlarına saygı duymalıdır.
Bir baba asla hayattayken torunlarına mal, mülk veya hisse devretmemelidir,
sadece evlatlarına devretmelidir. Evlatlar kendi çocuklarına zaten hayattayken
veya öldükten sonra söz konusu mal, mülk ve hisseleri devredeceklerdir. Bazı
aileler büyük torunları hissedar yapma hatasında düşmüşlerdir. Diğer torunlar
da doğup, büyüyüp beklenti içine girmişler, büyük torunlar kadar hisse
alamayınca ailede çatlaklar başlamıştır. Bu duruma düşmemek için torunlara hisse
büyükbaba/dede tarafından değil kendi babaları tarafından verilmelidir. Onlar da
bu makaledeki tavsiyelere uygun olarak hisse devri yapmalıdırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder