Aile şirketlerinde kimin lider olacağı kritik bir konudur. Genelde
en büyük kardeş veya baskın olan kardeş kendiliğinden lider olur. Sonrasında da
bir seçime gerek duyulmaz. Oysaki aile şirketlerinde liderliğin sınırlı süre
boyunca yapılması, liderliği hak eden başka aile fertleri varsa onlara da şans
tanınması, lidere seçimle karar verilmesi, liderliğin belli bir üst yaş
sınırının olması ailenin huzuru ve firmanın bekası açısından daha hayırlı
olacaktır.
Peki aile şirketlerinin liderliğini yapacak kişinin profili nasıl
olmalıdır? Aile şirketinde en uzun süre çalışan mı? Aile şirketinde en yüksek
makamda olan mı? Hissesi en çok olan mı? En baskın (kabadayı) olan mı? Yaşı en
büyük olan mı? Tahsili en yüksek olan mı? En çalışkan olan mı? En disiplinli
olan mı? Raporları en iyi hazırlayan mı? Müşterilerle arası en iyi olan mı?
Üretimi en iyi bilen mi? Ağzı en iyi laf yapan mı? En barışçıl, en uyumlu, en
sosyal olan mı? En yakışıklı, en güzel, en prezantabl olan mı? Kimi lider
seçmeli?
Aile şirketlerinde lider, sadece yöneten değil; aynı zamanda
birleştiren, dengeleyen, yön veren kişidir. Bu rolü üstlenecek kişinin teknik
bilgi ve beceriler kadar insani, duygusal ve yönetsel
olgunluğa da sahip olması gerekir. Aile içi rekabeti değil, dayanışmayı teşvik
eden bir lider, şirketin uzun ömürlü olmasının anahtarıdır.
Aile şirketlerine liderlik yapacak olan aile ferdi; iyi bir
dinleyici olmalı, görüş alışverişine değer vermeli, ortak akla inanmalı, farklı
görüşlere saygı duymalı, istediği olmayınca küsmemeli, hiddetlenmemeli,
duygularla değil vizyonla hareket etmelidir. Aile şirketinin diğer ortakları
liderden kendi sözlerinin dinlenmesini, kendilerine danışılmasını,
kendilerinden habersiz ve onaysız kritik kararlan alınmamasını ister. Aile
şirketlerinde çalışan veliahtların liyakatli bir şekilde kariyerlerinin
ilerlemesini, liderin tüm veliahtlara örnek olmasını, veliahtlarla eşit
derecede ilgilenmesini ister. Bunları yapamayacak kişiler asla aile şirketinin
liderliğine soyunmamalı ve/veya seçilmemelidir. Aile şirketini birlik ve
beraberlik içinde büyütebilecek aile ferdini lider seçmek son derece önemlidir.
Elbette liderlik ömür boyu olmamalıdır. Özellikle de bir ailede
liderliği hak eden birden fazla kişi varsa, liderliği dönüşümlü olarak vermek
daha doğru olur. Örneğin her 3 yılda bir liderlik seçimleri yapılabilir. Aile
fertleri adaylar arasından dilediğine oy vererek lider belirlenmelidir. Böyle
olursa adaylar aile fertlerinin gözüne girmek için daha fazla çaba sarf edecek,
doğal olarak liderlik becerileri kazanacaklardır.
Aile şirketlerini genelde kardeşler kurar. Kardeşler etle tırnak
gibidirler. Çok çalışırlar ve birbirlerinin açıklarını kaparlar. Birbirlerine
tahammülleri daha fazladır. Kavga ederler, sürtüşürler ama ayrılmazlar. Eninde
sonunda orta yolu bulurlar. Ama onların çocukları birbirlerine babaları,
amcaları kadar tahammülü olamaz. Bu yüzden dünyadaki pek çok aile şirketi
(%70’i) ikinci nesilde dağılmaktadır. Aile şirketlerinin yönetim sorumluluğu
kendilerine kaldığında dağılmamaları için ikinci nesilin birlik ve beraberlik
içinde nasıl çalışabileceklerine dair şimdiden kafa yormaları gerekir.
Aile şirketinin dağılmadan ilerlemesi için öncelikle ikinci nesil
birbirine karşı saygılı ve sorumlu davranmalıdır. Aile anayasasına ve kültürüne
uygun hareket etmelidirler. İstişare ve oylama ile kararlar almalıdırlar. Ve en
önemlisi de içlerinden hak edeni aile şirketinin lideri yapmalıdırlar. Eğer
liderlik vasfına sahip değillerse, nefislerine hakim olup, liderliğe talip
olmamalı, hak edenin lider olması için kulis yapmalı, liderin başarılı olması
için çabalamalıdırlar. Doğru lideri seçerlerse aile şirketleri büyür, aile
dağılmaz. Böylece herkes kazanmış olur.
Yeni nesil içinden seçilecek liderden sadece işleri (aile
şirketini) iyi yönetmesi değil, aileyi bir arada tutması da beklenir. Seçilecek
kişide sadece iş becerileri değil, aynı zamanda aile dinamiklerini yönetme ve
diğer aile üyeleriyle uyum içinde çalışma yeteneği de bulunmalıdır. Bu yüzden
sadece yetenek değil, karakter, liderlik tarzı ve ilişkisel beceriler de büyük
önem taşır.
Bir aile şirketinde genç bir ferdin liderlik rolüne talip olması
hem heyecan verici hem de oldukça hassas bir süreçtir. Bu hedefe ulaşmak için
sadece iş becerilerini geliştirmek yetmez, aynı zamanda aile içi dinamikleri
doğru yönetmek ve tüm aile üyelerinin (özellikle ortaklar ve diğer veliahtlar)
güvenini ve saygısını kazanmak çok önemlidir.
Lider adayı; Şirketi kuran ve bugüne getiren önceki neslin
emeğine, tecrübesine ve başarılarına derin bir saygı duymalıdır. Onların
vizyonunu ve zorlukları nasıl aştıklarını öğrenmeye istekli olmalıdır. Onlardan
öğrenmek için istekli olduğunu göstermelidir. İşin inceliklerini, sektörün
dinamiklerini, şirketin değerlerini ve kültürünü anlamak için onlara sorular
sormalı ve deneyimlerinden faydalanmalıdır. Onların eleştirilerine ve geri
bildirimlerine açık olmalı, bunları kişisel alınganlık göstermeden dinlemeli ve
ders çıkarmalıdır. Kendi fikirleri veya vizyonu varsa, bunları saygılı bir
dilde ve yapıcı bir şekilde sunmalıdır. Şirketi daha ileriye taşıma arzusunu
göstermelidir, ancak bunu mevcut yapıya saygı duyarak yapmalıdır. Liderlik
pozisyonuna geçişin zaman alacağını anlamalı ve sabırlı olmalıdır. Aceleci
davranmak veya mevcut liderliği küçümsemek hiç doğru olmadığı gibi, itici de
olacaktır.
Lider adayı; Aile üyesi olmanın verdiği
"garanti" hissine kapılmadan, pozisyonunun gerektirdiğinden fazlasını
yapmaya istekli olduğunu göstermelidir. Şirkete olan bağlılığını ve işine olan
tutkusunu kanıtlamalıdır. Verilen görevleri zamanında ve eksiksiz yerine
getirmeli, sorumluluk almalı ve sözünün eri olmalıdır. (Güven, liderlik için
temel taştır.)
Lider adayı; Diğer veliahtları rakip olarak değil,
potansiyel iş arkadaşları ve destekçileri olarak görmelidir. Onların başarılı
olması için destek olmalı, takım çalışmasına önem vermelidir. Diğer
veliahtların beklentilerini, endişelerini ve güçlü yönlerini anlamaya
çalışmalıdır. Onların da şirkette önemli rolleri olduğunu veya olabileceğini kabul
etmelidir. Onlarla açık ve dürüst iletişim kurarak güven ilişkisi inşa
etmelidir. Dedikodudan uzak durmalı, arkalarından konuşmamalıdır. Bireysel
başarıdan ziyade, şirketin ve yeni neslin birlikte başarılı olmasına
odaklandığını göstermelidir. "Ben" yerine "Biz" dilini
kullanmalıdır. Gelecekteki potansiyel rolleri ve sorumluluklar konuşulmaya
başlandığında, yapıcı bir tutum sergilemeli ve herkesin yeteneklerine uygun bir
pozisyonda yer alması için fikir bildirebilmelidir. Kendini diğerlerinden daha
yetenekli veya daha hak sahibi görse bile, bunu davranışlarına yansıtmamalıdır.
Alçakgönüllü olmalıdır. Kibirden ve üstünlük duygusundan kaçınmalıdır. İlişkilerinde
adil ve şeffaf olmalıdır. Kendi pozisyonu veya fırsatları konusunda ayrıcalıklı
davranmamalı veya öyle bir algı yaratmamalıdır.
Lider adayı; Aile ilişkileri ve iş ilişkileri arasındaki
dengeyi iyi kurmalıdır. İş ortamında ailevi tartışmalardan kaçınmalı,
profesyonel etik kurallara uymalıdır. Gelişimine sürekli yatırım yapmalıdır. Sadece
iş içinde değil, iş dışındaki eğitimler, kurslar ve networking faaliyetleriyle
de kendini geliştirmelidir. Bu, şirkete yeni bilgi ve bakış açıları getirme
potansiyelini gösterir. İleride lider olduğunda adil ve tarafsız kararlar
alabileceği izlenimini şimdiden vermelidir. Kişisel çıkarların veya aile içi
ilişkilerin iş kararlarını etkilemesine izin vermeyeceğini göstermelidir. Aile
içinde veya iş yerinde yaşanabilecek anlaşmazlıklarda yapıcı bir rol oynamalı,
çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemelidir. Çatışma çözme becerisi olduğunu ispat
etmelidir.
Özetle, liderlik hedefi olan genç aile ferdi, mevcut nesle karşı
saygılı, öğrenmeye istekli, çalışkan ve güvenilir; diğer veliahtlara karşı ise
iş birlikçi, adil, destekleyici ve güvenilir olmalıdır. Liderlik pozisyonu,
atanarak değil, gösterilen performans, kazanılan güven ve sergilenen
davranışlarla hak edilmelidir. Bu tutum, sadece liderlik şansını artırmakla
kalmaz, aynı zamanda şirketin gelecekteki başarısı ve aile içi ilişkilerin
huzuru için de temel teşkil eder.
Geleceğin aile şirketi lideri olmak, yalnızca bugünkü
performansınızı değil, bugün kurduğunuz ilişkileri ve güveni de kapsar.
Şeffaflık, tutarlılık, aktif dinleme, değer katma ve profesyonel ağ oluşturma
adımlarını bugün uygulamaya koyarsanız, yarın koltuğa oturduğunuzda hem işi hem
de aile bağlarını başarıyla yönetme şansınız artar.
Unutmayın: Liderlik yolculuğu bugünden başlar!
Aile şirket(ler)ine liderlik etmeyi hayal eden genç (!). Unutma, padişah olmayacaksın. Sadece ortaklar adına aile şirket(ler)ini yöneteceksin.
O makama kazık çakmayacaksın. Başa geçen padişahlar gibi, diğer lider
adaylarını (kardeşlerini, kuzenlerini) pasifize edemezsin, onları süremezsin,
hapsedemezsin, idam edemezsin. Ancak ve ancak onların desteğini ve görüşlerini
alarak aile şirket(ler)ini yönetebilirsin. Aksi taktirde seni çok kolay bir şekilde
(ilk genel kurulda) liderlikten indirirler. Lider seçilmek ve lider kalmak istiyorsan
hem bugünkü hissedarlarla hem de geleceğin hissedarlarıyla şimdiden iyi geçinmeye
başlamalısın. Şimdiden davranışlarınla ve becerilerinle onları etkilemeye
başlamalısın.
Not 1: Beceriksiz, kültürsüz, geçimsiz, disiplinsiz, hadsiz
ve tembel olan pek çok veliaht cahil cesaretiyle aile şirket(ler)inin başına
geçmeyi arzular. Bu zibidilerin bazısı liderlik arzusunu saklar, bazısı ise açık
açık ilan eder. Ama diğer kardeşleri ve kuzenleri onun liderliği hak etmediğini
bilir. Başka veliahtlar ondan kat be kat daha iyidir. Zamanla adil bir seçimde
lider seçilmeyeceğini anlayan bu zibidi veliaht huzursuzluklar çıkarır ve aile
şirketinin bölünmesini ister. Çünkü kendi ailesine kalacak tarafta lider
seçileceğinden emindir. Pek çok aile şirketi bu zibidiler yüzünden dağılır. Ufak
olsun, benim olsun zihniyetindeki bu zibidi aile şirket(ler)inin dağılmasından
memnundur. Yalnız dağılmadan sonra duvara toslar. Şirketi iyi yönetemez ve
batırır. Ailenin diğer tarafı ise büyümeye devam eder.
Not 2: Aile şirketlerine önerim holding CEO’larını,
şirket genel müdürlerini, fabrika müdürlerini, departman müdürlerini aile
fertlerinden (veliahtlardan) seçmemeleri, profesyonellerden seçmeleridir. Hissedar
olan aile fertleri başka şirketlerde ve aile şirketlerinde alt pozisyonlarda
piştikten ve gerekli iş eğitimlerini aldıktan sonra, (35 yaşından da gün
aldıktan sonra), eğer istiyorlarsa, holdingin yönetim kurulu üyesi olmalarıdır.
Üyelikte en az 5 yıl tecrübelendikten sonra da yönetim kurulu başkanlığına aday
da olabilirler. Bu kariyer sürecini/kuralını aile anayasanıza da yazmalısınız.
Eğer bunu yaparsanız mevcut ortaklarınız da, onların veliahtları da aile
şirketlerinde köşe (makam) kapmaca oynamayacak, birbirleriyle yıkıcı rekabete
girişmeyeceklerdir. Tam tersine tüm aile şirketlerinde kariyer yaparak işleri
öğrenmeye çalışacak, yönetim kurulu üyeliğinde pişecek ve gerçekten lider
(yönetim kurulu başkanı) olup olmayacağına objektif bir şekilde karar
verebilecektir. Bu sayede aile şirketinin dağılma riskini de minimize etmiş
olursunuz.